GEREKÇELİ-İÇTİHATLI 2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU MADDE-13
Gözetim ve denetim :
Madde 13 – (Değişik: 6/6/1985-3222/3 md.) (Değişik birinci cümle: 17/7/2003-4949/2 md.)
İcra ve iflâs daireleri, 4 üncü maddedeki esaslara göre icra daireleri başkanlığının, bu başkanlığın kurulmadığı yerlerde icra mahkemesi hâkiminin daimî gözetimi ve denetimi altındadır. Bu daireler Cumhuriyet savcıları ve adalet müfettişleri vasıtası ile denetime tabi tutulur. Cumhuriyet savcıları bu daireleri yılda en az bir defa denetlerler.
İcra ve iflas memur ve yardımcılarının disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerinden dolayı, haklarında Devlet Memurları Kanununun disiplin cezalarına ilişkin hükümleri uygulanır.
İÇTİHAT:
T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/15330
K. 2013/658
T. 4.2.2013
• REDDİ HAKİM TALEBİ ( İcra İşlemlerine Dair Olarak İcra Dairesi Müdür ve Yardımcıları İle İcra Hakimi Arasında Dosya Üzerinde Görüş Teatisinde Bulunulabileceği - Bu Husus Kanundan Kaynaklanan Bir Görev Niteliğinde Bulunduğundan Reddi Hakim veya Çekilme Sebebi Olmayacağı )
• HAKİMİN DAVADAN ÇEKİLMESİ ( İcra Dairesinin İcra Mahkemesi Hakiminin Daimi Gözetimi Ve Denetimi Altında Olduğu - İcra Dairesi Müdür ve Yardımcıları İle İcra Hakimi Arasında Dosya Üzerinde Görüş Teatisinde Bulunulabileceği/Bu Hususun Reddi Hakim veya Çekilme Sebebi Olmayacağı )
• TABİİ HAKİM İLKESİ ( İcra Dairesi Müdür ve Yardımcıları İle İcra Hakimi Arasında Dosya Üzerinde Görüş Teatisinde Bulunulabileceği - Bu Hususun Reddi Hakim veya Çekilme Sebebi Olduğunun Kabulünün Tabii Hakim İlkesini Zedeleyeceği )
2004/m.4,13
6100/m.36
ÖZET : Talep reddi hakim istemine ilişkindir. İ.İ.K.'nun 13. maddesi uyarınca icra dairesi, icra mahkemesi hakiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Aynı kanunun 4. maddesi uyarınca da icra dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. Bu yasal düzenlemeler neticesinde icra işlemlerine dair olarak icra dairesi müdür ve yardımcıları ile icra hakimi arasında dosya üzerinde görüş teatisinde bulunabilecekleri, bu husus kanundan kaynaklanan bir görev niteliğinde bulunduğundan H.M.K. 36. maddesi anlamında reddi hakim veya çekilme sebebi olarak kabul edilemez. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hakimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği gibi tabii hakim ilkesini de zedeleyecektir. Bu nedenle, merciin, H.M.K.'nun 36. maddesini yanlış yorumlaması sonucu hakimin çekilmesini ve reddi hakim talebini kabul eden kararı bu yönüyle bozulmalıdır.
DAVA : Taraflar arasında görülen dava sırasında, davacı vekili tarafından reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
Bu konuda merci tarafından verilen kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasında görülen şikayet davası sırasında davacı vekili tarafından 20.9.2012 tarihli dilekçeyle "...satış ilanının iptali ve 2. satışın tedbiren durdurulması, % 30 teminat karşılığında tedbirin devamına karar verildiği, ... bank T.A.Ş. tarafından teminatın yatırılmadığından tedbirin kaldırılması gerekirken, hakimin sözlü talimatı ile kaldırılmadığından hakimin tarafsızlığından şüpheye düşüldüğü...", gerekçesiyle reddi hakim yoluna başvurulmuştur.
Reddedilen Hakim N. Ş. İ.'nin "... davacı tarafça oluşan kuşku sonucu yargılama ve kararlarda tatminsizlik ve güvensizlik uyandırabileceğinden...", talebin kabulü gerektiği yönündeki görüşü üzerine talebi inceleyen merci tarafından, reddi hakim talebinin ve çekilme kararının H.M.K.'nun 36. madde vd. uyarınca kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ret talebi inceleyen merci tarafından, Hakim N.Ş.İ. tarafından ret talebi üzerine H.M.K.'nun 39. maddesi uyarınca çekilme talebine dair görüş bildirmiş, merci tarafından çekilme ve ret talepleri uygun bulunmasına rağmen somut olayda H.M.K.'nun 36. maddesi uyarınca ret sebebi bulunmamaktadır.
İ.İ.K.'nun 13. maddesi uyarınca icra dairesi, icra mahkemesi hakiminin daimi gözetimi ve denetimi altındadır. Aynı kanunun 4. maddesi uyarınca da icra dairelerinin muamelelerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. Bu yasal düzenlemeler neticesinde icra işlemlerine dair olarak icra dairesi müdür ve yardımcıları ile icra hakimi arasında dosya üzerinde görüş teatisinde bulunabilecekleri, bu husus kanundan kaynaklanan bir görev niteliğinde bulunduğundan H.M.K. 36. maddesi anlamında reddi hakim veya çekilme sebebi olarak kabul edilemez. Aksine bir yorum, yargılama yapan tüm hakimlerin kötü niyetli taraflarca reddedilmesini kolaylaştıracağı gibi, bu hakkı kötüye kullanmak isteyenlerin davranışını da korumak anlamına geleceği gibi tabii hakim ilkesini de zedeleyecektir. Hiçbir hukuk kuralı, kötü niyetliyi korumaz.
Yargı yetkisi Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır ( Anayasa madde 9 ). Hakimler görevlerinde bağımsızdır. Anayasa'ya, yasaya ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. Bu nedenle, hakimler önüne gelen uyuşmazlıkları, kanuni çerçevesinde çözmek zorundadır. Bu işlemi yaparken hakim, bir olayla ilgili kuracağı hükümle, tarafların adalet duygusunu zayıflatacağını değil, güçlendireceğini düşünüp, hedefleyerek çalışmalı, kanunlardan aldığı güçle hareket etmelidir.
Somut olayda, mahkeme hakimi tarafından davacı tarafça oluşan kuşku sonucu yargılama ve kararlarda tatminsizlik ve güvensizlik uyandırabileceği gerekçesiyle çekilme kararı verilmişse de, maddi bulgu ve delillerle desteklenmeyen soyut iddiaların hakimlerce duygusallıkla karşılanıp davadan çekilmelerine neden olması, ileride giderilmesi mümkün olmayacak zararlara yol açacağından kabul edilemez. Aksi halde bir yerde görev yapan hakimlerin, aynı yöntemle davadan çekilmeleri sağlanarak, tabii hakim ilkesinin zedelenmesine yol açılacağı unutulmamalıdır. Bu nedenle, merciin, H.M.K.'nun 36. maddesini yanlış yorumlaması sonucu hakimin çekilmesini ve reddi hakim talebini kabul eden kararı bu yönüyle bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istenmesi halinde yatıranlara iadesine, 04.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Yorumlar
Yorum Gönder